NBA Batı Konferansı final serisi 4. maçında Oklahoma City Thunder, konuk olduğu Minnesota Timberwolves‘u son nefeste 126-128’lik skorla geçerek NBA finalinin kapısını sonuna kadar araladı.
Bu sonuçla Thunder seride 3-1 öne geçti ve 29 Mayıs’da evlerinde oynayacakları maçı kazanmaları durumunda NBA final biletini kapacaklar.
OKC’de Shai Gilgeous-Alexander 40 sayı, 9 ribaund, 10 asist ile neden MVP seçildiğini hatırlatırken; Jalen Williams 34 sayı, 3 ribaund, 5 asist; Chet Holmgren 21 sayı, 7 ribaund; Alex Caruso 10 sayı, 2 ribaund ile mücadele etti.
Minnesota’da ise Nickeil Alexander-Walker 23 sayı, 4 ribaund, 6 asist; Jaden McDaniels 22 sayı, 4 ribaund, 2 asist; Donte DiVincenzo 11 sayı, 3 ribaund, 5 asist; Anthony Edwards 16 sayı, 4 ribaund, 6 asist ile oynadı.
🧨 Thunder’dan Şampiyonluk Tepkisi: Üçüncü Maçın Rövanşı Sert Oldu
Serinin üçüncü maçında aldığı 42 sayılık ağır mağlubiyetin ardından Oklahoma City Thunder’ın nasıl bir reaksiyon vereceği merak konusuydu. Genç çekirdek, bu maça adeta final havasında çıktı ve sahaya mental olarak tamamen odaklanmış bir Thunder takımı yansıdı. Shai Gilgeous-Alexander önderliğinde maça harika başlayan Thunder, ilk çeyrekte 11/17 isabetle hücum ederek tempoyu ve psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bu agresif başlangıç, Game 3’te eksik kalan her şeyin bu maçta telafi edileceğinin bir göstergesiydi.
Gilgeous-Alexander’ın 40 sayı, 10 ribaund ve 9 asistle oynadığı performans, MVP kalitesinde bir liderliğin özeti niteliğindeydi. Üstelik bu performansı yalnızca skor üzerinden değil; kontrol, sabır ve doğru tercihleriyle de şekillendi. Serbest atış çizgisinden 12/14 isabet sağlayarak kritik anlarda takımına nefes aldırmayı başardı.
🎯 Yardımcı Rollerden Altın Değerinde Katkı
Thunder adına bu galibiyetin tek kahramanı Shai değildi. Jalen Williams 34 sayı ve 6/9 üçlük isabetiyle maçın “x faktörü” oldu. Özellikle maçın başında yakaladığı sıcak el, rakibin savunma dengesini bozdu ve Thunder’ın öne geçmesine zemin hazırladı. Hemen ardından Chet Holmgren’in 21 sayı – 7 ribaund – 3 blokluk katkısı geldi. Holmgren, kendi memleketinde oynadığı maçta savunmada potayı korurken, hücumda da köşe üçlükleri ve içeriden bitirişleriyle etkiliydi.
Thunder’ın hücum ribaundlarında da gösterdiği enerji dikkat çekiciydi: ilk yarıda 11 hücum ribaundu alarak ikinci şans sayılarında rakibine üstünlük kurdular. Ayrıca Luguentz Dort’un Anthony Edwards’ı yalnızca 16 sayıda tutması ve Julius Randle’ı tamamen etkisiz hale getirmesi (1/7 saha içi) savunma başarısının altını çizdi.
🔥 Timberwolves Direndi Ama Yetersiz Kaldı
Minnesota Timberwolves, bench katkısı sayesinde maça tutunmayı başardı. Nickeil Alexander-Walker (23 sayı) ve Donte DiVincenzo (21 sayı) toplamda 10 üçlük isabetiyle Thunder’ın öne fırlamasına izin vermediler. 64 bench sayısı, playoff seviyesinde oldukça yüksek bir rakam. Ancak Anthony Edwards’ın sıradan performansı ve Julius Randle’ın oyuna hiç girememesi, Wolves’un geri dönüş umutlarını sınırladı.
Maçın son bölümünde Edwards’ın kaçırdığı serbest atış sonrası topu köşede Shai’nin yakalaması ve sürenin bitirilmesi, Thunder’ın soğukkanlılığını yansıttı. Son 0.3 saniyede gelen çaresiz orta saha pasını Williams’ın yakalaması, bu nefes kesici gecenin noktası oldu.
📊 Maçın Öne Çıkan İstatistikleri
- Shai Gilgeous-Alexander: 40 sayı, 10 ribaund, 9 asist, 12/14 serbest atış
- Jalen Williams: 34 sayı, 6/9 üçlük, 13/24 saha içi
- Chet Holmgren: 21 sayı, 7 ribaund, 3 blok
- Thunder: 23 top çalma, 11 hücum ribaundu
- Timberwolves: 64 bench sayısı, 16 sayı Edwards, 5 sayı Randle
🏁 Seride Kritik Avantaj: Thunder NBA Finalinin Kapısını Sonuna Kadar Açtı
Bu sonuçla Oklahoma City Thunder seride 3-1 öne geçti ve NBA Finalleri için sadece bir galibiyet uzağa geldi. Şimdi kendi evlerinde oynayacakları Game 5 için hem saha avantajı hem moral üstünlüğü ellerinde. Timberwolves cephesinde ise işler karışık. Edwards’ın büyük bir reaksiyon göstermesi gerekiyor, aksi takdirde sezon Çarşamba gecesi sona erebilir.
Sonuç: Thunder, üçüncü maçta yaşadığı ağır hezimeti unutulmaz bir şampiyonluk tepkisiyle yanıtladı. Shai Gilgeous-Alexander liderliğinde kolektif katkıyla alınan bu galibiyet, yalnızca bir basket farkla gelse de mesaj çok büyüktü: Oklahoma, artık bir şampiyonluk takımı gibi oynuyor.
