NBA Batı Konferansı mücadelesinde Phoenix Suns 23 Ekim Perşembe günü saat 05:00’da Sacramento Kings ile karşılaşacak. Gelin birlikte karşılaşma öncesinde takımların durumlarını mercek altına alalım, keyifli okumalar.
🌵 Phoenix Suns: Yeniden Başlangıcın Arayışında
Phoenix Suns, son yıllarda NBA’in en fazla hayal kırıklığı yaratan takımlarından biri haline geldi. Devin Booker, Kevin Durant ve Bradley Beal üçlüsünden oluşan “süper takım” projesi, büyük umutlarla başlamış ancak kısa sürede çökmüştü. Geçtiğimiz sezonu Batı Konferansı’nda 11. sırada tamamlayan Suns, ne playoff’a ne de play-in turnuvasına kalabildi. Bu sonuç, organizasyonun zirveye oynamak bir yana, istikrarlı bir takım olma konusundaki sıkıntılarını açıkça ortaya koydu. Yönetim de bu başarısızlığın ardından radikal değişikliklere gitmek zorunda kaldı.
İlk büyük değişim, koç pozisyonunda gerçekleşti. Mike Budenholzer’ın görevine son verilirken, yerine daha genç ve modern yaklaşımlara sahip Jordan Ott getirildi. Cleveland Cavaliers’ta uzun yıllar asistan koçluk yapan Ott, oyuncu gelişimi konusundaki başarısıyla tanınıyor. Özellikle genç oyuncuların potansiyelini en üst seviyeye çıkarma konusunda övgü almış bir isim. Phoenix gibi yeniden yapılanma sürecindeki bir takım için bu tercih mantıklı görünüyor. Ancak NBA seviyesinde ilk kez başantrenörlük yapacak olması, sezon boyunca onun da sınanacağı anlamına geliyor.
Kadrodaki en önemli değişiklik ise kuşkusuz Kevin Durant’in Houston Rockets’a takas edilmesi oldu. Bu hamle, “kısa vadeli şampiyonluk hayalinden vazgeçip uzun vadeli bir planlama” sinyalini net biçimde verdi. Takas karşılığında alınan Jalen Green ve Dillon Brooks, takıma hem enerji hem de gençlik kattı. Özellikle Green’in patlayıcı atletizmi ve hücum potansiyeli, Devin Booker üzerindeki skor yükünü önemli ölçüde hafifletebilir. Brooks ise takımın savunma sertliğini artırabilecek bir parça.
Suns ayrıca Charlotte Hornets’tan Mark Williams’ı kadrosuna kattı. Genç pivot, geçen sezon double-double ortalamasıyla oynayarak dikkat çekmişti. Onun gelişiyle birlikte Phoenix uzun süredir eksikliğini hissettiği pota altı dengesine kavuşabilir. Williams’ın ribaund katkısı ve çember savunması, özellikle hızlı hücumda açık alanı seven Booker ve Green için önemli bir tamamlayıcı unsur olacak.
Yine de Phoenix’in şu anki durumu belirsizliklerle dolu. Booker hâlâ takımın lideri, ancak yanındaki oyuncu grubunun NBA’de istikrarlı bir başarı seviyesine ulaşması zaman alacak. Jordan Ott’un oyun planı da merak konusu: Daha tempolu, hücum ağırlıklı bir sistem mi, yoksa savunma merkezli bir kimlik mi inşa edilecek? Bu sorunun yanıtı, Suns’ın sezon genelinde hangi yöne evrileceğini belirleyecek.
👑 Sacramento Kings: Hedef Playoff, Gerçekçilik Sınavı
Sacramento Kings, geçtiğimiz sezonu dalgalı bir performansla geçirdi. Sezon boyunca koç değişiklikleri, büyük takaslar ve iç istikrarsızlıklarla boğuşan takım, sonunda play-in turnuvasına kalmayı başarsa da, Dallas Mavericks’e elenerek erken veda etti. Ancak yaz döneminde yapılan adımlar, bu kaotik dönemin sona erdiğini gösteriyor. En önemli değişim, genel menajer koltuğuna Scott Perry’nin getirilmesi oldu. Perry, New York Knicks döneminde disiplinli kadro yapılanması ve mali istikrar sağlamasıyla tanınan bir yönetici. Sacramento’ya da benzer bir denge getirmesi bekleniyor.
Kadroya bakıldığında, Kings aslında temellerini korumayı tercih etti. En önemli gidiş, uzun yıllardır takıma istikrar katan Jonas Valanciunas’ın Denver Nuggets’a transferi oldu. Onun yerini Dario Saric aldı; Hırvat oyuncu, pas yeteneği ve dış şut tehdidiyle takımın hücum yapısını değiştirebilir. Ancak pota altındaki fiziksel sertlik konusunda Valanciunas’ın yerini doldurmak kolay olmayacak.
Kings ayrıca Dennis Schroder ve Russell Westbrook gibi iki tecrübeli guard’ı kadroya ekledi. Özellikle Westbrook hamlesi dikkat çekici — artık MVP yıllarından uzak olsa da, hâlâ tempoyu artırabilecek, ribaund ve asist katkısıyla oyunu yönlendirebilecek bir oyuncu. Schroder ise yedekten geldiğinde takıma enerji ve savunma getirebilir. Bu iki transfer, Sacramento’nun hücumda daha agresif ve hızlı bir tempo benimseyeceğinin işareti.
Yaz döneminin en büyük gelişmesi ise Keegan Murray’nin 5 yıllık, 140 milyon dolarlık kontrat uzatması oldu. Takımın geleceği olarak görülen Murray, hücumda çok yönlülüğü ve dış şut istikrarıyla öne çıkıyor. Ancak talihsizlik, onun sezon başını kaçıracak olması. 4–6 hafta sakatlık nedeniyle forma giyemeyecek. Bu durum, özellikle sezonun ilk bölümünde Sacramento’nun ritim bulmasını zorlaştırabilir. Bu süreçte Devin Vassell benzeri bir sıçrama yapması beklenen Harrison Barnes ve Domantas Sabonis gibi oyuncuların sorumluluğu artacak.
Koç Christie, geçen sezon zaman zaman eleştirilse de savunmada takım disiplinini yükseltmeyi başarmıştı. Bu yıl hedef, o dengeyi koruyarak daha verimli bir hücum kimliği oluşturmak olacak. Sabonis etrafında şekillenen “dribble handoff” hücumu, Westbrook’un dinamizmiyle birleşirse, Sacramento oldukça üretken bir hücum takımı haline gelebilir.
⚖️ Genel Değerlendirme: Yeniden Kurulan Kimlikler
Bu karşılaşma, NBA’de yeniden yapılanmanın iki farklı yüzünü yansıtacak. Phoenix Suns, süper yıldızlardan oluşan pahalı bir projeyi sonlandırıp gençlik ve enerjiyi merkeze alan bir yola girdi. Sacramento Kings ise geçen sezonki dalgalanmayı geride bırakıp istikrarlı bir çekirdek oluşturma çabasında.
Phoenix cephesinde Jalen Green ve Devin Booker arasındaki uyum, takımın hücum tavanını belirleyecek. Jordan Ott’un oyuncu gelişimine yaptığı vurgu, gençlerin performansına doğrudan yansıyabilir. Savunmada ise Dillon Brooks’un liderliği ve Mark Williams’ın çember koruması belirleyici olacak.
Sacramento açısından en kritik faktör, Keegan Murray’nin yokluğunda üretkenliği nasıl koruyacakları. Westbrook’un temposu ve Sabonis’in pas trafiği, Kings’in sezonun ilk haftalarında ayakta kalmasını sağlayabilir. Ancak savunmadaki zaaflar devam ederse, hücumdaki üretkenlik bu kez de sonuç getirmeyebilir.
Sonuç olarak, bu maç iki farklı vizyonun kesişim noktası olacak: Suns için “yeniden doğuş”, Kings için “istikrarın ilk adımı.” Phoenix, geleceğini şekillendirmeye çalışırken; Sacramento, yıllar süren arayıştan sonra kalıcı bir kimlik inşa etmenin peşinde olacak. İki takım da aynı hedefe farklı yollardan gidiyor: sonunda gerçekten “kazanmak” için. 🏀
