EuroLeague’in yeni takımlarından Hapoel IBI Tel Aviv, tecrübeli rakiplerine karşı bir kez daha olgun bir takım görüntüsü çizdi. Dimitris Itoudis’in ekibi, geçen sezonun finalistlerinden AS Monaco’yu 85-77 mağlup ederek 5-1’lik derecesiyle zirvedeki yerini korudu.
Bu galibiyet sadece bir sonuç değil, aynı zamanda Hapoel’in “tesadüf değil, sistem takımıyız” mesajıydı.
İsrail temsilcisi maça yine agresif ve yüksek tempolu başladı. Ligin en üretken hücum takımı olarak 93.8 sayı ortalamasıyla gelen Hapoel, Monaco’nun ligin en iyi üçüncü savunmasına karşı da aynı dinamizmi korudu. İlk periyotta Vasilije Micic’in liderliğinde oyunu domine eden kırmızı-siyahlılar, tempolu hücum setlerinde hem yarı saha üretimi hem de geçiş hücumlarında fark yarattı. Micic’in yönlendirdiği erken hücumlar, Dan Oturu’nun içerideki etkili bitirişleri ve Collin Malcolm’un dış isabetleriyle birleşince Hapoel ilk çeyreği 27-18 üstün geçti.
Ancak asıl fark, takımın “zamanında reaksiyon verme” becerisindeydi. Monaco’nun ikinci ve üçüncü periyotlarda savunmayı sertleştirip öne geçtiği anlarda bile Itoudis’in ekibi soğukkanlılığını kaybetmedi. Bu durum, Hapoel’in artık “çaylak” bir EuroLeague takımı değil, yapısı oturmuş bir organizasyon olduğunun sinyallerini verdi.
🏀 Micic & Motley
Vasilije Micic ve Johnathan Motley… Hapoel’in bu galibiyetinde kilit isimler yalnızca skor katkılarıyla değil, oyunun akışını yönlendirme biçimleriyle de ön plana çıktı.
Micic, maçın başında takımı ateşleyen isimdi. İlk dakikalarda üst üste asistler ve bireysel skorlarla oyunu domine eden Sırp guard, klasik oyun kurucu kimliğinin ötesine geçerek hücum temposunu belirledi. Özellikle pick-and-roll oyunlarında Okobo ve Theis’in savunma zaaflarını çok iyi analiz eden Micic, perdenin ardından aldığı boşlukları değerlendirmekte hiç tereddüt etmedi. Maç sonunda bulduğu dördüncü üçlüğü ise Monaco’nun tüm direncini kıran darbeydi.
Johnathan Motley ise maçın son perdesinde devreye giren “bitirici” rolündeydi. Son çeyreğin ilk beş dakikasında tam 11 sayı üreten Amerikalı uzun, Monaco’nun alan savunmasına karşı orta mesafe şutlarını kusursuz kullandı. Savunmada da Mike James’in kritik hücumlarında yardım savunmasına çıkarak blok katkısı yaptı. 8/9 iki sayılık isabet oranı ve %88’lik şut yüzdesi, Motley’nin ne kadar verimli bir akşam geçirdiğini ortaya koydu.
Maç sonrası yaptığı açıklamada “drop” savunmaya karşı orta mesafe şutları bilinçli olarak seçtiğini söyleyen Motley, yalnızca bireysel yeteneğini değil, aynı zamanda rakip analizi konusundaki basketbol IQ’sunu da gösterdi.
🧱 Savunmada Sertleşen Hapoel: Itoudis Dokunuşu
Hapoel’in son üç maçta 94.7 sayı ortalama ile rakiplerine izin vermesi, Itoudis’i rahatsız etmişti. Bu kez tablo tamamen farklıydı. Monaco’yu dördüncü çeyrekte sadece 14 sayıda tutmak, Hapoel’in kazandığı yerin hücum değil savunma olduğunu kanıtladı.
Elijah Bryant ve Malcolm’un dış savunmadaki yardımlarıyla Mike James’in ritim bulması engellendi. Mirotic’in de devreye giremediği anlarda Monaco set hücumlarında üretkenlikten uzak kaldı. Üçüncü periyotta yakalanan kısa ivmeye rağmen, son beş dakikada Hapoel’in savunma disiplini maçı yeniden şekillendirdi.
Micic maçtan sonra “son beş dakikada akıllı savunduk, kimin ne zaman yardım getireceğini çok iyi biliyorduk” diyerek takımın savunmadaki bilinçli rotasyonlarına vurgu yaptı. Itoudis’in “video izleme odasında geçirdiğimiz vakit sonuç verdi” sözleri, Hapoel’in teknik detaylara verdiği önemi bir kez daha ortaya koydu.
✨Maçın Öne Çıkan İsimleri:
Hapoel Tel Aviv:
- Vasilije Micic: 22 sayı, 3 asist
- Johnathan Motley: 17 sayı
- Colin Malcolm: 11 sayı, 5 ribaund
AS Monaco:
- Mike James: 20 sayı, 4 ribaund, 5 asist
- Elie Okobo: 12 sayı, 8 asist
- Daniel Theis: 12 sayı, 8 ribaund
🔥 Genel Değerlendirme: Yeni Bir Güç Doğuyor
Hapoel IBI Tel Aviv’in bu galibiyeti, yalnızca skor tablosuna yansıyan bir sonuç değil; EuroLeague sahnesine yeni bir elit ekibin çıktığının habercisi. Micic gibi bir yıldızın liderliği, Motley gibi atletik bir bitiricinin dengesi ve Itoudis gibi şampiyon bir koçun yönlendirmesiyle bu takım, sadece bir “sürpriz çıkış” değil, uzun vadeli bir proje kimliği taşıyor.
Monaco cephesinde ise Mike James’in bireysel çabası ve Theis-Okobo ikilisinin kısmi katkısı dışında denge bulunamadı. Savunmadaki sertlik evet, ancak Hapoel’in temposuna yanıt verecek hücum çeşitliliği yoktu.
Sonuç olarak Hapoel, EuroLeague’in erken döneminde “ciddi bir Final Four adayı” olarak adını üst sıralara yazdırdı. Micic’in oyun aklı, Motley’nin bitiriciliği ve takımın savunma direnci birleştiğinde, Itoudis’in ekibi artık sadece bir yükselen güç değil — şampiyonluk resminde yer alabilecek bir takım haline geldi.
