Mirotic’in eski takımına karşı sahne aldığı Euroleague 3. hafta mücadelesi, AS Monaco’nun diğer yıldızlarının parladığı bir zafer hikayesine dönüştü. Vassilis Spanoulis’in öğrencileri, deplasmanda Olimpia Milano‘yu zor da olsa 82-79 yenerek üst üste ikinci galibiyetini aldı.
Mirotic beklenen performansını sergileyemese de, Mike James’in skorer oyunu eşliğinde Daniel Theis, Elie Okobo ve Alpha Diallo üçlüsüyle gelen bu zafer, Monaco’nun kadro derinliğinin ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha kanıtladı.
Bu sonuçla Monaco derecesini 2-1 yaparken, Milano ise 1-2 ile yola devam etti.
Misafir takımda Daniel Theis 17 sayı, 10 ribaund, Mike James 18 sayı, 3 ribaund, 3 asist, Alpha Diallo 13 sayı, 3 ribaund ve Elie Okobo 13 sayı, 2 ribaund, 2 asist ile galibiyeti getiren başlıca isimlerdi.
Ev sahibi ekipte ise Devin Booker 15 sayı, 8 ribaund, 2 asist, Shavon Shields 13 sayı, 2 asist, Lorenzo Brown 12 sayı, 7 asist, Zach LeDay 10 sayı, 4 ribaund ve Marko Guduric 10 sayı, 2 ribaund, 2 asist ile direnen başlıca isimlerdi.
💪 Daniel Theis: Savunmanın Kalbi
Daniel Theis, adeta bir “fiziksel dominasyon” dersi verdi. Alman uzun, ilk yarıda 12 sayı, 8 ribaund ve 1 blok üreterek oyunun iki yönünü de kontrol etti. Üçüncü çeyrekte sayılarını 16’ya, ribaundlarını 10’a çıkararak double-double performansını tamamladı. Ancak faul problemi, onun son periyotta etkinliğini kısıtladı.
Buna rağmen, Theis’in ribaundlardaki mücadele gücü ve savunmadaki zamanlaması Monaco’nun temelini oluşturdu. Okobo’nun maç sonu söylediği “Bütün ribaundları Daniel aldı” sözü, aslında Theis’in sahadaki görünmeyen emeğini özetledi. Savunmada pota altını kapatarak Milan’ın ikinci şans sayılarını minimize etti ve Monaco’nun hücum geçişlerini başlattı.
Theis, uzun zamandır Monaco’nun eksikliğini hissettiği “dengeleyici uzun” profilinin vücut bulmuş hali gibi. Sert, doğru pozisyon alan ve ribaund bilinci yüksek. Bu yönüyle Mike James’in topu yönlendirdiği hücumlarda takıma büyük denge sağlıyor.
⚡ Okobo & Diallo: Son Çeyrekteki Soğukkanlı Performans
Monaco için maçın kaderi dördüncü periyotta değişti. Theis faul problemindeyken sahneye çıkan iki isim vardı: Elie Okobo ve Alpha Diallo.
Periyodun ilk iki buçuk dakikası boyunca skor gelmezken, Jaron Blossomgame’in ters turnikesiyle gelen 68-62’lik üstünlük seriyi başlattı. Ardından Okobo’nun birebir oyunları, tempoyu tamamen Monaco lehine çevirdi. Özellikle orta mesafeden bulduğu isabetlerle farkı 8’e çıkaran Okobo, hücumda doğru karar vererek hem kendi skorunu hem de takımın ritmini buldu.
Diallo ise klasik “iki yönlü yıldız” performansını yine sergiledi. Bitime dört dakika kala bulduğu üçlükle farkı çift haneye taşıdı (69-79). Maçın sonunda Shavon Shields’ın fast break’inde yaptığı blok, adeta galibiyetin imzası oldu. Sadece hücumda değil, savunmada da maçın sonunu oynamayı bilen bir yıldız olduğunu kanıtladı.
🌫️ Mirotic’in Sessiz Dönüşü: Duygusal Anlar, Etkisi Kaldı
Tüm gözler Nikola Mirotic’in Milano’ya dönüşündeydi. Maç öncesi kendisine ismi yazılı özel bir Milan forması takdim edildi. Ancak parkede işler o kadar duygusal ilerlemedi.
Mirotic, hem eski takımının fiziksel savunmasına hem de faul problemine takıldı. İlk 30 dakikada sadece 6 sayı, 4 ribaund, 2 asist ile oynadı. Üçüncü faulünü erken almasıyla koç Spanoulis onu uzun süre kenarda tuttu.
Son dakikalarda sahaya dönse de yalnızca bir pozisyonda fark yarattı: Matthew Strazel’in kaçan üçlüğünde hücum ribaundunu alarak faulü aldı. Tek isabet bulduğu serbest atış bile takımın özgüvenini yeniden kazanmasına yetti. Mirotic bu kez yıldız olmasa da, takımın “bitirici dokunuşuna” katkı sundu.
🧠 Spanoulis’in Planı: Dengeli Rotasyon ve Savunmada Yüksek Direnç
Koç Vassilis Spanoulis, maçın genelinde dengeli bir rotasyon anlayışı benimsedi. Özellikle Mirotic’in kötü gününde bile, oyunun yönünü değiştirebilecek isimlerin doğru zamanda devreye girmesini sağladı.
- Strazel’in topu doğru yönlendirmesi,
- Blossomgame’in enerji katkısı,
- Okobo’nun liderliği,
- Diallo’nun çok yönlü oyunu,
- Theis’in ribaund dominasyonu,
Monaco’nun son çeyrekte farkı çift haneye taşımasını sağladı.
Spanoulis, maç sonrası “Tutarlılık bulmamız gerekiyor” diyerek takımın hala dalgalı performans sergilediğini vurguladı. Zalgiris’e karşı kötü oynadıklarını, Dubai galibiyetiyle reaksiyon verdiklerini, bu maçta ise olgunluk gösterdiklerini söyledi. Takımın savunma paylaşımı ve spacing konularında gelişmeye devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
🔍 Milano Cephesi: Guduric’in Son Denemesi ve Kaçan Fırsat
Milan açısından maçın hikayesi, Marko Guduric’in son çeyrekteki bireysel patlamasıyla şekillendi. 8-0’lık seriyle farkı ikiye kadar indiren Sırp oyuncu, neredeyse mucizevi bir geri dönüşe imza atacaktı. Ancak Diallo’nun savunmadaki blok müdahelesi, bu hikayeyi yarıda kesti.
Shavon Shields ve Bryant Dunston’ın çabaları yeterli olmazken, hücumda da organize olamadılar. Ettore Messina’nın ekibi hala kimya arayışında.
🔥 Genel Değerlendirme: Monaco’nun Derinliği Fark Yarattı
Monaco bu galibiyetle 2-1’e gelirken, “bireysel yıldızlarla değil, takım olma bilinciyle kazanmayı” başardı.
- Theis’in pota altı savunmasındaki liderliği,
- Okobo’nun karar mekanizması,
- Diallo’nun iki yönlü oyunu,
takımın kolektif olgunluğunu gösterdi.
Mirotic bu kez sahne alamadı, ama Monaco’nun bu maçı onun sessizliğini tolere edecek kadar geniş bir kadroya sahip olduğunu gösterdi.
🏁 Sonuç: “İtalyan İşi” Başarılı, Mesaj Net 💣
AS Monaco, Milano deplasmanında yalnızca bir galibiyet değil, karakterini ortaya koyduğu bir performans sergiledi.
Mirotic’in sessizliğinde James, Theis, Okobo ve Diallo’nun liderliğinde gelen bu zafer, EuroLeague’de “şampiyonluk adayı” olduklarını hatırlattı.
Spanoulis’in dediği gibi:
“Tutarlılığı bulduğumuzda, bu takım sezonun ikinci yarısında çok ileri gidecek.”
Eğer Monaco savunmadaki bu dirençle hücum dengesini korursa, bu “İtalyan Vurgunu” sadece bir galibiyet değil, şampiyonluk yürüyüşünün fragmanı olabilir. 🦁🔥
