FIBA Eurobasket 2025 Cumartesi programında ikinci maçların heyecanı devam ediyor.
D grubu mücadelesinde ev sahibi Polonya, 30 Ağustos saat 21:30’da İsrail ile karşılaşacak. Gelin son 16 bileti için kritik olacak bu maç öncesinde takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🇵🇱 Polonya: Ev Sahibi Gücünü Arkasına Alan Sürpriz Takım
EuroBasket 2025’in açılışında belki de turnuvanın en büyük sürprizine imza atan Polonya, Luka Dončić liderliğindeki Slovenya’yı 105-95 mağlup ederek herkese güçlü bir mesaj verdi. Katowice’deki dolu tribünlerin desteği, Igor Miličić’in takımına ekstra enerji sağladı ve ev sahibi olmanın avantajı sahaya doğrudan yansıdı. En kritik kararlardan biri, doğal oyuncu hakkının Jordan Loyd’a verilmesiydi. Loyd, açılış maçında bu kararın doğruluğunu kanıtladı: 32 sayı, 7/8 üçlük isabeti ve hücumda kusursuz bir liderlik.
Takımın diğer yıldızı Mateusz Ponitka, her zamanki gibi Polonya formasıyla farklı bir kimliğe büründü. Hücumda 23 sayı – 7 ribaund ile etkili olurken, savunmada da liderlik yaptı. Onun enerjisi ve mücadelesi, tüm takıma güven aşıladı. Bu güven, özellikle Andrzej Pluta ve Aleksander Balcerowski gibi isimlerin ekstra katkılarıyla birleşti. Pluta’nın dış şut tehdidi ve Balcerowski’nin boyalı alandaki varlığı, Polonya’nın Slovenya karşısında çok yönlü bir hücum sergilemesini sağladı. Özellikle ikinci yarıda, Slovenya’nın geri dönüş denemelerine karşı takımca gösterilen direnç, Polonya’nın ciddiye alınması gereken bir güç olduğunu ortaya koydu.
🇮🇱 İsrail: Yetenekli Üçlü Üzerine Kurulu Yapı
İsrail turnuvaya İzlanda karşısında 83-71’lik galibiyetle başladı. Ancak bu maç, takımın güçlü ve zayıf yanlarını aynı anda gözler önüne serdi. İlk yarıda İzlanda karşısında zorlanan İsrail, ikinci yarıda kalite farkını ortaya koyarak sonuca gitti. Maçın kahramanı Roman Sorkin oldu. Hem boyalı alanda üstünlük kurdu hem de şut tehdidini gösterdi: 31 sayı – 5 ribaund, %68 saha içi isabeti. Bu performans, onun sadece bir rol oyuncusu değil, İsrail’in hücumunun temel taşlarından biri olduğunu kanıtladı.
Takımın diğer yıldızı Deni Avdija, yine çok yönlülüğünü konuşturdu. 20 sayı – 9 ribaund ile mücadele eden Avdija, serbest atış çizgisinden 10 sayı buldu ve hücumda istikrar sağladı. Ancak guard rotasyonunda sıkıntılar göze çarpıyor. Yam Madar’ın 1/7 üçlük isabeti ve sadece 7 sayılık katkısı, takımın guardlardan yeterince verim alamadığını gösteriyor. Bu tablo, İsrail’in ilerleyen maçlarda zorlanabileceğinin sinyali. Çünkü her ne kadar Sorkin–Avdija ikilisi elit seviyede oynasa da, bu seviyede başarı için üçüncü, dördüncü silahların da devreye girmesi şart.
⚔️ Eşleşmenin Kritik Noktaları
- Derinlik Avantajı Polonya’da: Polonya sadece Loyd ve Ponitka’ya bağlı değil; Balcerowski ve Pluta gibi isimler de katkı veriyor. Bu da onları İsrail’e kıyasla daha derin bir takım yapıyor.
- İsrail’in Yıldız Gücü: Avdija ve Sorkin ikilisi, bireysel olarak sahada fark yaratabilecek seviyede. Ancak onların performansının düşmesi durumunda takımın üretkenliği büyük ölçüde azalıyor.
- Tempoyu Kontrol Eden Kazanır: Polonya yüksek tempo ve hücum çeşitliliği ile fark yaratıyor. İsrail ise daha çok yarı saha setlerine bağlı kalıyor. Eğer Polonya koşu oyununu öne çıkarırsa, İsrail’in ayakta kalması zorlaşabilir.
- Üç Sayı İsabetleri: Slovenya karşısında Polonya’nın %46 üçlük isabeti en önemli kozuydu. İsrail ise İzlanda karşısında sadece %28’de kaldı. Bu fark, maçın sonucunu belirleyebilir.
🏆 Genel Değerlendirme
Polonya ev sahibi olmanın verdiği güvenle çok formda görünüyor. Jordan Loyd’un skorerliği ve Ponitka’nın liderliğiyle birlikte geniş rotasyon, onları İsrail karşısında favori yapıyor. İsrail’in Sorkin ve Avdija ile yaratabileceği bireysel üstünlükler olsa da, takımın genel derinliği ve şut performansı soru işareti. Özellikle guard katkısı zayıf kalırsa, Polonya tribün desteğiyle bu avantajı iyi kullanacaktır.